Dua Nedir? Ne Değildir?

Dua, mana itibariyle "çağırmak, seslenmek, istemek, yardım talep etmek" gibi anlamlara gelmektedir. Sınırlı, sonlu aciz ve muhtaç olan insanın; tüm benliği ve samimiyeti ile sınırsız sonsuz ve muhtaç olmayan, celal ve ikram sahibi Allah’a yönelip O’ndan istek ve dilekte bulunmasıdır dua. İnsanın hayatındaki en değerli an, Allah ile baş başa kaldığı zaman dilimidir.
Allah ile baş başa kalmanın en güzel vasıtası ise hiç şüphesiz duadır. Yani dua yönelişi Yüce Allah’tan yana kullanmanın adıdır. Dua, müminin Allah’a karşı duruşu, Allah’ı hatırlamasıdır. Dua, hayatın her anına ve alanına Allah’ı şahit kılma duyarlılığıdır. Dua; peygamberimizin de ifadesiyle imanımız, ibadetimiz ve silahımızdır. Dua, kuşanmışlık ve donanımlı ve tetikte olma ve kalma durumudur. Dua içimizdeki bitip tükenmeyen ümidin yeniden yeşermesidir. Dua ümitsizlik, yılgınlık, bitkinlik psikolojisinden sıyrılma durumudur.Yani duamız varsa ümidimiz de vardır. Hiçbir problem Allah’ın gücünden daha büyük değildir. Müslüman derdine bakar ve senden büyük Rabbim var diyerek problemini yenmenin, onu mağlup etmenin adımını dua etmeye başlayarak atar.

Dua, mana itibariyle "istemek,yardım talep etmek,seslenmek" manalarına gelmesi ile her insanın yaradılışına kodlanmış, vazgeçilmez bir ihtiyaçtır. Bu yüzden sadece hak dinlere inanan toplumlarda değil hemen hemen her toplumda kendi inançları ile şekillenmiş bir dua şeklinin görülmesi mümkündür. Dua tıpkı günde 40 vakit okuya geldiğimiz Fatiha suresindeki: ‘‘Yalnız sana ibadet ederiz ve yalnız senden yardım dileriz.’’ ayetinin gereğini yaparak önce ibadet edip, fedakarlık yapıp sonra istemenin adıdır. Sorumluluk olmadan, fedakarlık olmadan istemek bize yakışmaz. Nuh peygambere ordan çıkabilmesi için gemi yapmasını söyleyen Allah, bizden fedakarlık ve sorumluluk bekler.
Bu itibarla dua, söylem değil eylemdir.
Buradan hareketle Fatır Suresi 10. ayet gereği: ‘‘Temiz ve güzel kelime O'na yükselir; hayra ve barışa yönelik amel de o kelimeyi yüceltir.’’

 Yani eylemimiz olmadığı takdirde söylemimiz bizi kurtarmaz.Yani tek başına imam bizi kurtarmaz. Öyleyse burada iman bir iddiadır, ispat ister sözü devreye girer. İşte dua bu imanın ispatıdır. Bunlar birbirinden ayrı şeyler değillerdir. Dua’nın eylem halidir ibadet.Kuran’da namaz "الصلأة" kelimesidir.Bu kelimenin bir anlamı destek, bir anlamı duadır. Yani namaz duadır. Namazın her rüknunda Allah’a iltica eden bir duruşumuz olması gerekir. Namazın içinde okuduğumuz sureler, yaptığımız tesbihatlar duadır.
Bu itibarla dua, yan yatıp hiçbir çaba göstermeden, hiçbir eylemde bulunmadan Allah’a yönelme değildir. 

Dua yine bunları yapmadan O’ndan bir şeyler istemek değildir. Samimiyet ve ihlas olmada sarf edilen sözler dua değildir. Allah ile birlikte, Allah’ın peşi sıra kabul edilen beşeri unsurları aracı kılarak yalvarmak dua değildir.

Dua benim bu yazdığım satırlar aracılığı ile de bir hatırlatma ve öğüt verme aracı haline gelmiş oldu. Sizleri de bu vesile ile uyarıyorum. Uyarıya icabet edip uyanın!

Yazar:Emre Tütüncü